BFilZ. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bir gün milletimiz tamam derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz” sözü muhalefeti harekete geçirdi. Aslında söylediği demokrasinin basit bir kuralıydı. “Seçimi kaybeden gider...”Ancak, zamanın ruhu farklı. Bir ihtimal olarak “gitmek” de gündemde. Erdoğan’ın sözleri farklı bir okumayla bir propaganda malzemesine çevrelere göre; AK Parti “Kaybetse de gitmez.” Daha da açıkçası, “Ne yapar ne eder de iktidarı vermez” fikriyatı muhalefette oldukça nedenle “Millet tamam derse gideriz” cümlesi, bir anda muhalefete psikolojik doping etkisi ya da kaybetmek İktidar, uzunca bir süredir seçim kazanmanın rahatlığıyla, karizmatik liderin öncülüğünde, “Nasıl olsa yine kazanırım” havasındayken, birden “kaybedebilirim”i de düşünmeye başladı. Ya da böyle bir izlenime yol da kaybetmek de siyasetin kuralı. 24 Haziran seçimlerinin iktidarın aleyhine sonuçlanması mümkün. Bir kısım çevrelerde büyük bir gerginlik dikkat çekiyor. “Uluslararası komplo”, “Seçim bir beka sorunu”, “Doları kumpas yoluyla yükseltiyorlar” şeklinde bir kampanyanın giderek dozunu artırdığını 16 yıl boyunca iktidara egemen olmak, bir statüko, bir iktidar ilişkileri ağı oluşturmuş durumda. Her istediğini yapabilen bir iradeden söz ediyoruz. Kurulmuş ve kurulmakta olan düzenler var. Ekonomi, uluslararası ilişkiler, güvenlik gibi konularda oluşmuş bir köklü düzen...İktidarı kaybetmek, elde edilen imtiyazları ve avantajları yitirmek kimsenin isteyeceği bir durum değil. AK Parti iktidarı elde tutmanın yollarını arıyor.“Tamam” kelimesi bugünlerde, muhalefet açısından bir simge haline dönüşmüş bulunuyor. Belli ki seçim kampanyasının ana teması da olacak gibi. Yani “kaybedeceksin” fikrinin hissedilmesi, ihtimal dahiline girmesi, muhalefeti motive ediyor, canlandırıyor, da buna “yola devam” sloganıyla karşılık veriyor. Bu durum, iktidarla muhalefet arasında anlamlı bir rekabet olarak sürüp rekabet makul bir düzeyde yürüyor. Umarız hep böyle seçmenin dediği olsun. Benim 2 abim, 1 ablam var ama iyisi de oluyor kötüsü de. Ama genel olarak mutluyum, kızla gezmeye gidicem "Abla hangisini giyeyim bunun?", "Mavi olan daha çok yakışır". Kızdan +15 puan alırsınız. Hediye alacağım birisine, para yok -Ağabey şunu alacağım para verebilir misin? +Ne kadar lazım? -X lira +Ne zamana lazım? -Hafta sonuna kadar işte. +İyi al hadi. Alınan para kesinlikle X+Y lira kadar olur. Anlatabiliyor muyum? Ama evde her işi ben yapıyorum nerdeyse bir de öyle bir yanı var. Ama güzel yani, insanı mental açıdan iyi tutuyor. Seçimde yüzde oy oranıyla büyük hezimete uğrayan YTP, şimdi "Tamam mı, devam mı?" sorusuna yanıt arıyor. Seçimden iki gün sonra yapılan Merkez Yürütme Kurulu MYK toplantısında, "devam" kararı alındı. Ancak parasızlık, örgütsüzlük ve gelecek vaat etmeyen oy oranı, "devam" kararını gölgeliyor. YTP’de bundan sonra izlenecek yol, Parti Meclisi toplantısının ardından Ankara’ya çağrılacak il başkanlarının görüşleri alındıktan sonra netleşecek. Genel Merkez’in kuracağı bir komisyon da YTP’nin kurulduğu ilk günlerde anketlerde yüksek görünen oy oranının neden yüzde 1’e indiği sorusuna yanıt arayacak. Kemal Derviş için ayrılan ancak gelmeyince boş bırakılan ikinci genel başkan yardımcılığı da doldurulacak. Bu arada kongre süreci başlayacak. Bu süreç, seçimi erteletmeye çalıştığı için partiye oy kaybettirdiği savunulan Özkan ve ekibi ile seçimde alınan oyun da Cem’in güvenilir imajı sayesinde alındığını savunan Cem ekipleri arasında çekişmeye sahne yardımı alınabilmesi için alt sınır olan yüzde 7 oya ulaşılamaması, parti saymanı olan eski Devlet Bakanı Recep Önal’ı uğraştıracak. Önal, öncelikle Hoşdere Caddesi’ndeki modern parti binasının kirasını ödemek için bir kaynak bulmak zorunda kalacak. Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Görüşemediğimiz bu arada bir çok şey ile sınandım ama her şeye rağmen DEVAM dedim… Canımla test edildiğimde en çok arkada bıraktıklarımın üzülmesine üzülmek ile sınandım. Tanıdıklarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız veya dava arkadaşlarımız diye düşündüğümüz kişilerin manevi yitişlerine şahitlik ile sınandım. Başkalarının sahip olduğu bolluğu kendi bolluğu gibi görme yerine gasp etmelerine şahit olmak ile sınandım. Ancak hiçbiri , birinci derece akrabamın, canımın, ebediyete uğurlama riski ile sınanmak kadar zor gelmemişti. Hepsi geldi, geçti, gitti çok şükür. Kaldığımız yerden , mutlak olan doğru bildiklerimle hayata DEVAM… Ahir zaman… Söylediklerimizi duymalıyız, söylemediklerimizden niyet okuMAmalıyız. Eskiden zannederdim ki kimliği olan herkesin ilkesi vardır. Maalesef öyle değilmiş. Dünyanın neresinde olursanız olun iktidar olan, güçlü olan ,kaçınılmaz bir şekilde kartopu misali kontrolsüz büyüyor. Tabanda o davaya ve idealizme sahibi olanlar ise, bu topun etrafında toplananlar içinde cehalet zilleti ve ahmaklık ileti ile kükreyenler ile sindiriliyor veya dönüştürülüyor. Dönüştürmelere ve sindirilmişliklere TAMAM da … Vatan haini görünmez cücelerin baş olmaması için, tankın altında kükreyerek kıyama kalkan VATAN evlatları için , kimliğimizi kaybetmeden benliğimizi koruyarak YENİ DÖNEMDE DEVAM. Birileri çalışır sonuca ulaştırır, onun ekmeğini başkaları alır kendi yapmış gibi, süslü koltuklarda danışılamayan danışmanlar ünvanı ile kimliksizce otururlar. Kifayetsiz Muhteri’sin’ bir numaralı silahı, rahmetli Sakıp Sabancı’nın deyimiyle çalışMAmak, çalışMAmak, çalışMAmaktır’. Kifayetsiz muhteris’ için başarılı olduğunu bilmek değil , başarılı olduğuna inanmaktır önemli olan. Cahillik ve haddini bilmeme karışımı kişiler, akıl almaz hızlı yükselirler üstelik dava adına çalıştığına dair naraları atarak her şeyin hakkı olduğuna kendisini ve etrafındakileri inandırırlar ve en ufak rahatsızlık duymazlar. YENİ DÖNEMDE BUNLARA TAMAM diyerek DEVAM. Gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında fazla alçakgönüllü davranırlar ve birikimleri onlara öne çıkmak gibi bir heves vermez ,yüksek görevlere de kendiliklerinden talip olmazlar, kıymetlerinin bilinmesini beklerler… Tabi beklerlerken kırılırlar, kendilerini daha da geri çekerler… Muhtemelen büyükleri tarafından ihtiras eksikliği gerekçeleri ile suçlanırlar. YENİ DÖNEMDE olmaz ise olmaz LİYAKAT,ERDEM VE İSTİKRAR İLE DEVAM diyen LİDER için DEVAM Kibiri barındıranlar, el sıkmaktan ,el öpmekten imtina edenler... Oysaki biz kibirli olan hiç kimseyi barındırmayız demiştik. Zihindeki bilgiler, sağdan- soldon gelen dedikodular ile değil sağlam bilgiler ile olacak. Var olan bilgiyi ileri götürecek, fayda sağlayacak. Çıkarlarına dokunduğunuz kişilerin iftiralarına mazur kalacağınızı bilseniz dahi sorumluluklarımız önce vicdanda sonra kamuda olacak. Söyleyen ile dinleyen aynı yerde olacak, birlikte koşulacak. Bilimi, sanatı ve kültürü beşeriyetin varoluşun olmaz ise olmazı görmek için DEVAM. Adaleti devletin dini yapmak için DEVAM Öğrenmeye açık olmak, sözün en güzelini aramak ve söylediklerimizi duymak için, bir sabah kalktığında koltuğunu korumak adına lider doktirin ile parti değiştiren vekiller yerine, paradigmaları değiştirmeyen vekiller, fikirlerini beyan eden ve hata yapmaktan korkmayan, disiplinli, çalışkan kendi ilke ve prensiplerine sonuna kadar bağlı olan insanlar ile DEVAM Fikri ve vicdanı hür bir dünya için, benim ülkemin en büyük katkıyı sunması her birimizin insanlık görevidir. Tüm dünyanın sergilediği çifte standarta rağmen vatanımızın bütünlüğüne, milletimizin birliğine hedef almadığı sürece her fikrin ifade edilebilmesini sağladığı için, her dini inancın yaşanmasına olanak sağladığı için, her yaşama şekline saygı gösterildiği için DEVAM . Genç olan ülkemin, vizyoner gençlerinin hizmet edebilmesi için seçilme yaşını onsekiz yaşına indirdiği için, sorunları onların gözünden görüp çözelebilmek uğraşan YENİ DÖNEMDE DEVAM Eksikler yokmu; Kan gölüne dönmüş Orta doğu haritasına bakalım. Her bir ülkenin durumu ortada. Bu ülkelerin bir haftada yaşadıkları gündemleri batı ülkeleri bir yılda yaşamıyorlar. Burada yeni haritalar çizmek isteyen EGEMEN GÜÇ , Uluslar arası platformda terörizmi, ülkemiz için yeniden tanımlanmış; mevcut siyasi iktidarı ve rejimi yok etmek demiştir. En iyi bildikleri ise Türk’ü Türk’den başka kimsenin yenemeyeceğidir. Sinsi darbe girişimi bunun nedenli acımasız bir yok etme savaşı olduğunu göstermiştir. Bu savaşı ancak gelişmiş ülke konumlandırması ile değiştirebileceğimizi biliyoruz. Ekonomimizin, 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyümesi ile, OECD ülkeleri içinde birinci, G20 ülkeleri içinde ikinci sırada olmamız EGEMEN GÜC’ü rahatsız eder. Gelişmekte olan ülkemin acılı sancıları elbette var. Ancak bilelim ki bu sancılar, tecrübesi, donanımı, cesareti, feraseti, vefası, milletine olan sevdası, çalışmaya olan aşkına şahit olduğumuz LİDER’i yalnız bırakmayarak, YENİ DÖNEMDE DEVAM diyerek azalacak. Saygılarımla ,

tek çocuğu olanlar tamam mı devam mı